Sayfalar

27 Şubat 2021 Cumartesi

Three Colors: Blue (1993) Film Eleştirisi

   Özgürlük konulu bu filmde ilk karşılaştığımız şey bir trafik kazası olur. Besteci olan kocasını ve kızını bu kazada kaybeder Julie. Kaldırıldığı hastanede hap içerek intihar etmeye kalkar ama bunu kendine yapamaz. Doğal olarak mavi tonlarının bolca kullanıldığı filmde Julie özgürlüğüne sahip olmaya çalışacaktır. 

    Julie ağlamakta ve duygularını açığa vurmakta güçlük çekse de içinde kopan fırtınaları gözlerinden anlayabiliyoruz. Sahip olduğu malları satıp, çalışanlarının hayatını güvenceye alıp, başka bir ev bulmaya gider Julie. Yeni evine getirdiği tek eşya, onun özgürlüğünü temsil eden, mavi bir avizedir.

    Kazaya tanık olan çocuk arabanın yakınlarında bulduğu kolyeyi Julie’ye vermek isteyince reddedilir. Julie kolyeyi almaz çünkü geçmişle ilgili onu prangalayacak bir tek eşya dahi istemiyordur. Dolaptaki yavru fareleri görünce kızını hatırlayıp onlara zarar verememesi anlaşılabilir bir eylem fakat üzerlerine kedi saldığı için vicdan azabı çekmektedir.

      İlerleyen dakikalarda kocasının senelerdir sevgilisi olan bir kadını öğrenir Julie. Üstüne üstlük kadının kocasından hamile olduğunu ve kocasının bu kadını zamanında sevdiğini de öğrenir. Filmin başından beri yüzdüğü havuz, özgürlüğüne attığı adımları, kulaçları simgeler niteliktedir. Kocasının yarım kalan bestesinin tamamlamaya yardım eder. Eski evinin satışını durdurur ve kocasından doğacak çocuğa verir evi.

    Kendini kusurlu gören Julie için kusursuz olan kocası, aldattığı için artık gözünde normal bir insan seviyesine inebilmiştir. Kendini kabul ettiği gibi kocasını da kabul edebilecektir artık. Özgürlüğüne kavuşmuş, zincirlerinden kurtulmuştur. Artık ağlayabilir.

     Öznel olarak bir insanı anlatsa da çok fazla genel yargılar içeriyor film. Metaforlarla dolu 3 renk üçlemesinin ilki olan bu filmi kesinlikle öneririm.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder